Bireysel Farkındalık eğitiminin amacı katılımcıların yaşadıkları dünyayı toplumsal ilişkiler bağlamında algılamaları ve tanımlamalarıdır. Kazanmış oldukları bu üst bilinç ile hedeflenen kendilerini tanımaları, güçlü ve zayıf özelliklerini keşfetmeleridir. Bu kapsamda Bireysel Farkındalık eğitimi gelişmeye açık, yaşam ve iş kalitesini yükseltmek isteyen, yaşamlarında kalıcı tatmin ve yüksek performans arayan hedef kitlelerle gerçekleştirilen bir eğitimdir. Birçok ana kavramdan oluşmakla birlikte temelde bireylerdeki özgüven, özdeğer ve özsaygıyı geliştirmek ve dönüştürmek hedeflidir.
Bu dönüşüm sürecinin temel dayanağı ise bireysel farkındalık yoluyla bireyin güç odaklarını keşfetmesini sağlamak ve bu yolla iş ve özel hayatlarında iç motivasyon geliştirmelerini desteklemektir. Yani BAŞARIYI YAKALAMAKTIR. Diğer bir deyişle, bireyin alışkanlıklarının gücünü fark ederek toplumsal dönüşümlere ayak uydurmayı öğrenmesi ve kolektif hafızasını yeniden biçimlendirebilmesidir.
Açık Eğitimler
Stratejik İlişki Yönetimi eğitiminin amacı katılımcıların stratejik düşünme için gerekli teknik ve taktikleri öğrenmeleridir. Başarının toplumsal bağlar kurmak olarak tanımlandığı bu dünyada sosyolojik düşünme alt yapılı strateji geliştirme kendi başına bir güçtür. Esneklik, özgürlük sağladığı gibi dayanışma, direnç geliştirme ve tercih etme yaklaşımlarını da tetiklemektedir. Bu doğrultuda her bireyin kendini yeniden eğitmek, zihnini geliştirmek ve düşünmeye yatırım yapmak zorunluluğu kaçınılmaz olmuştur. Bugüne kadar biriktirdiğimiz varlığımızı düşüncesizce riske edip kaybetmemek için sistematik düşünce hatalarından bağımsızlaşmamız bir önkoşuldur. Bu noktada Stratejik düşünme yenilikçi ve güçlü fikirler üretmek, karmaşık sorunlara çözüm getirmek, daha üretken olmak, sahip olduğumuz pozisyonumuzu vazgeçilmez kılmak, diğer bir deyişle egemen olmayı sağlamak hedeflidir. Eğitimin en genel kazanımları ; beklentileri tanımlamak, amaç-hedef belirlemek, öncelik belirlemek, planlama ve odaklanma, öngörü geliştirme, kazan-kaybet analizi yapabilmek olarak tanımlanabilir.
Temel argümanımız ise; KENDİNİ YÖNETEMEYENİN KİMSEYİ YÖNETEMEYECEĞİDİR.
